Ana içeriğe atla

DEMOKRASİDE ALIŞ-VERİŞ

Demokrasilerde alış verişler nasıl olmalı? Neyin alış verişi yapılır? Esas sorulması gerekenlerden ilki budur! İkincisi de nasıl gerçekleşir sorusudur?

Günlük hayatta yaptığımız alış verişlerde elime almamız gereken fakat hemen hiçbirimizin istemediği fişler, aslında o ürünü o satıcıdan aldığımızın resmi kanıtlarıdır. Ürünü o satıcıdan alırsın ve tüketiciyi koruma yasalarıyla senin aldığın malda herhangi bir sıkıntı çıkması sonucunda o belge ile gider hakkını savunursun. Ya değiştirirsin baktın olmuyor gider tüketici koruma derneğine başvurursun yol yordam gösterirler. Olmadı gider mahkemeye verirsin orada hakkını ararsın! Normalde işleyiş böyledir. Yani ticarette böyledir. doğru ve mantıklıdır da!

Demokrasilerde alış veriş; Ne alırız? Seçim zamanında vekillerin vaatlerini dinleriz, bize en uygun seçim propagandası yapan vekile oyumuzu veririz. Burada vekiller bize sözlü olarak vaatlerde bulunduğundan ve tüketiciyi koruma yasası gibi bir de vatandaşı koruma yasası olmadığından kısa sürede sözler uçar gider. Aslında olması gereken vekillerin seçim zamanında propagandalarını yazılı olarak yapmalarıdır. Seçimden sonra şayet seçilir de dediklerini yapmaz ise ona hesap sorarsın! Bura da göze ikinci eksik göze çarpar. Bu da sen bu vekile nasıl hesap soracaksın! "Ben senin propaganda oy verdim!" i kanıtlaman lazım ki adama hesap sorabilesin. Oy verme işleminin kapalı olmaması gereklidir bu alış verişte. Oyunu kime verdiğini gösterecek bir belge alacaksın! Sonra o vekilin propagandasını da alacaksın. Vakit geçince adam dediklerini yapıyor mu yapmıyor mu kontrol edeceksin. Eğer hala bağımsız hukuk adamları kalmış işe bu adamlara hesap sorabileceksin! Doğru ve mantıklı olması gereken sistem bu olmalı. 

Biz de nasıl gizli kapaklı oy verip rengini belli etmezsin. E adam da zaten seçildikten sonra dediklerini unutur. Vaktin de bolsa gider mahkemeye verirsin. Hakim de senin o adama oy verdiğini nereden bilelim der, takipsizlik verir. Gene başa dönersin. 

Yapmamız gereken sistemde mantıklı değişiklikliği yapmaktır. Yetkililere duyurulur...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GULAŞ YOKTUR - KUL AŞI VARDIR!

Büyük bir tarihi ayıbı düzeltiyorum hemen. Hepimizin Macar mutfağından zannettiği gulaş çorbası esasında Osmanlı mutfağının icadıdır. Vakti zamanında bizimkiler Macaristan a sefere gittikleri sırada padişah askerlerini doyuracak ve besleyecek bir yemek yapılmasını emreder. Ustalar da bu leziz yemeği çıkarırlar. Tabii Macarlar da hemen atlar olaya.  Günümüze dek gelen  gulaş ın vazgeçilmez baharatı kabul edilen  kırmızı biber , yemeğe 18. yy'da eklenmeye başlar. Klasik "tencere gulaşı" ,  soğanla  kuşbaşı doğranmış sığır ya da koyun etinin yağda  kızartılmasıyla  yapılır. Bu yemeğe tamamlayıcı olarak,  sarımsak ,  kimyon ,  domates ,  yeşil biber  ve  patates  de konulur. Evde yapın, yiyin, yerken de mutlaka düşünün...

RABBİM CLEVELAND DEDİ!

Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın eşi Ahsen Hanım 2009 da eşinin ameliyatı için istihareye yatmış ve kendisine Cleveland işaret edildiğini söylemişti. Ben de Rabbimizin bu tarz hizmetleri var madem, yararlanalım diye düşündüm.

ZAMAN YOLCULUĞU!

Olabilmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum. Şöyleki bizim evrenizimin oluşum başlangıcından itibaren bu güne kadar olan zamanı alırsınız yıl * gün * saat * dakika * saniye * salise yaparsınız. Çıkan sonuç kadar bizim evrenimizden vardır. Ama bu bizim son halkada olmamız durumunda çıkacak olan sonuçtur ki biz son halkada değiliz. Yani bu sonuç bize geçmişe ne kadar gidebileceğimizi gösterir. Son halkada olmadığımızı da kader denen kelime bize açıklar. Kaderimiz aslında bizim bugünümüz değil gelecekteki biz'in geçmişidir.Biz gelecekteki "biz" in geçmişiyizdir. Dejavu da budur. Uyku esnasında o kadar yoğunlaşılır ki gelecekten görüntüler görülür fakat o görüntüler yaşanıncaya kadar hatırlanmaz. Ben bunu rüyamda daha önce yaşamıştım dersiniz ama aslında onu siz değil gelecekti siz çoktan yaşamıştır. Uzaylılar da aslında bizim gelecekteki halimizdir. Geleceğe Dönüş filminde olduğu gibi geçmişteki hallerini merak edip bir bakmak için geliyor olabilirler. Neden hep ABD'de gö...