Ana içeriğe atla

MEMURİZM

Türkiyede oldukça sık görülen bir hastalıktır. Genellikle aile büyüklerinden çocuklarına bulaşır. Ama beş parmağın beşide bir değil neticede bu hastalığa yakalanmayan bir kaç sivri çocuk da çıkabilir bu tür ailelerden. Hastalık genellikle piyasaya güven duymayan ebeveynlerden çocuklarına bulaşır ve böylece devam eder. Çocuklarda da kapağı bir devlet kurumuna atma isteği nükseder ve küçük beyinciklerine zehir bulaşır. Bundan sonra durum daha da vahimdir. Çocuğu bir çok zorlu sınav bekler, kpss, kpds, üds yesede yemesede çocuk bu çarka uyum sağlar. Bu noktadan sonra hemen her gün baktığı hatta açılış sayfası olarak ayarladığı web sitesi artık memurlar. nettir. Çocuk bu zorlu dönemi aştıktan sonra aldığı puanlara bakılmaksızın bir torpil sayesinde bir yere atanır. Sonrası ana babasından gördüğü, duyduğu ve kendisinden beklenen şeyleri yaparak geçer. Kendi ayakları üzerinde duramaz. Kendi başına karar alamaz. Sabah gider akşam çıkar. Bu hastalığın en önemli etkisi bireyin özgür, cesur kararlar verememesini sağlamaktır. Gittikçe de bataklığa batar gibi daha da bulaşır bu çamura. Yaşı ilerler, sorumlulukları artar, garanti gibi gördüğü bu devlet dairesinden çıkmaz. Emekliliğini bekler. O da artık bu hastalığı çocuklarına bulaştıracak emekli bir memurdur. Bu çark böylece devam eder.

Kendisini keşfetmemiş büyük çoğunluğunun severek de yapmadığı ama sadece garanti olduğu için gittiği bu hastalığa daha fazla kurban vermemek için çocuklarımızı önce biz keşfedelim. Mutlu oldukları işleri yapmaları için yönlendirelim. Hata yaparlarsa da yanlarında olalım!  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RABBİM CLEVELAND DEDİ!

Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın eşi Ahsen Hanım 2009 da eşinin ameliyatı için istihareye yatmış ve kendisine Cleveland işaret edildiğini söylemişti. Ben de Rabbimizin bu tarz hizmetleri var madem, yararlanalım diye düşündüm.

making a pizza with photos

HAMBURGER ADI NEREDEN GELİYOR?

  Cengiz Han (1167-1227) zamanında Moğol askerler sefere giderken etleri atlarının eğerinin altına koyarmış. Bu etler de atın sırtıyla eğer arasında dövülüp neredeyse kıyma haline gelirmiş. Konaklama vakitlerinde bu eti, içine soğan doğrayarak yerlermiş. Kubilay Han (1215-1294) zamanında Moğollar Rusya’yı fethetmiş. Ruslar Moğollara ’Tartar’ (Tatar) diye hitap ettiğinden, modern zamanlarda çiğ biftek kıyması şeklinde servis edilen ’Steak Tartar’ da Rusların, Moğollar’da gördükleri bu yemeğe verdikleri isimmiş. 1600’lerde Avrupa’nın büyük limanlarından Hamburg’dan Rusya’ya ticaret amacıyla giden gemilerin denizcileri, ’Steak Tartar’ (Tatar Bifteği) isimli bu çiğ köfte yemeğini Almanya’ya getirmiş. 1800’lerde New York-Hamburg seferini yapan gemiler bu yemeği New York’a taşımışlar. Çiğ tatar bifteği bu tarihlerden itibaren New York limanındaki lokantalarda pişirilerek ’Hamburg Tarzı Biftek’ ya da ’Hamburger’ ismiyle satılmaya başlamış. Yani anlayacağınız yol üstünde Hindistan,