Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HAMBURGER ADI NEREDEN GELİYOR?

  Cengiz Han (1167-1227) zamanında Moğol askerler sefere giderken etleri atlarının eğerinin altına koyarmış. Bu etler de atın sırtıyla eğer arasında dövülüp neredeyse kıyma haline gelirmiş. Konaklama vakitlerinde bu eti, içine soğan doğrayarak yerlermiş. Kubilay Han (1215-1294) zamanında Moğollar Rusya’yı fethetmiş. Ruslar Moğollara ’Tartar’ (Tatar) diye hitap ettiğinden, modern zamanlarda çiğ biftek kıyması şeklinde servis edilen ’Steak Tartar’ da Rusların, Moğollar’da gördükleri bu yemeğe verdikleri isimmiş. 1600’lerde Avrupa’nın büyük limanlarından Hamburg’dan Rusya’ya ticaret amacıyla giden gemilerin denizcileri, ’Steak Tartar’ (Tatar Bifteği) isimli bu çiğ köfte yemeğini Almanya’ya getirmiş. 1800’lerde New York-Hamburg seferini yapan gemiler bu yemeği New York’a taşımışlar. Çiğ tatar bifteği bu tarihlerden itibaren New York limanındaki lokantalarda pişirilerek ’Hamburg Tarzı Biftek’ ya da ’Hamburger’ ismiyle satılmaya başlamış. Yani anlayacağınız yol üstünde Hindistan,

DEMOKRASİDE ALIŞ-VERİŞ

Demokrasilerde alış verişler nasıl olmalı? Neyin alış verişi yapılır? Esas sorulması gerekenlerden ilki budur! İkincisi de nasıl gerçekleşir sorusudur? Günlük hayatta yaptığımız alış verişlerde elime almamız gereken fakat hemen hiçbirimizin istemediği fişler, aslında o ürünü o satıcıdan aldığımızın resmi kanıtlarıdır. Ürünü o satıcıdan alırsın ve tüketiciyi koruma yasalarıyla senin aldığın malda herhangi bir sıkıntı çıkması sonucunda o belge ile gider hakkını savunursun. Ya değiştirirsin baktın olmuyor gider tüketici koruma derneğine başvurursun yol yordam gösterirler. Olmadı gider mahkemeye verirsin orada hakkını ararsın!  Normalde işleyiş böyledir. Yani ticarette böyledir. doğru ve mantıklıdır da! Demokrasilerde alış veriş; Ne alırız? Seçim zamanında vekillerin vaatlerini dinleriz, bize en uygun seçim propagandası yapan vekile oyumuzu veririz. Burada vekiller bize sözlü olarak vaatlerde bulunduğundan ve tüketiciyi koruma yasası gibi bir de vatandaşı koruma yasası olmadığından kısa

making a pizza with photos

AST - ÜST

Yattıkları yerler ayrı, Yedikleri yemekler ayrı, Bayrakları aynı. Kuaförleri ayrı, Koşu bantları ayrı, Vatanları aynı. Yemek takımları ayrı, Girdikleri tuvalet ayrı, Ettikleri yemin aynı. Kısa, uzun, subay, astsubay ayrı, Ölünce girdikleri toprak aynı.

...

Çarşambayı sel aldı, Benim yarimi el aldı, Sokmuşum bu dünyaya, Dibinde bir yudum Rakı kaldı.

MEZE

Rakının yanına gitmez lor peyniri, Böreklerdir onun yeri. Sen yap sevdiceğim farketmez, gelince yerim hem onu hem seni.

HUYSUZ İHTİYAR

Huysuz ihtiyar oldum Şu genç yaşımda, Hiçbir şeyi beğenmiyorum Bu cacık dünyada "İnsan yaşamadığı çağa özlem duyar mı?" der Altay Öktem, Kendisi duyarmış, Ben de duyuyorum. Neredesin Anne? Geri dönmek istiyorum!

ASKERDE NELER ÖĞRENDİM.

sabrı üniversite bitirmenin insanı adam etmediğini askere gitmenin de insanı adam etmediğini başçavuşun beygirinin cidden osurduğunu 6 ayın hiç de kısa olmadığını sabrı orman yangınıyla mücadelenin çok zor olduğunu çöküp kalkmayı ayakkabının topuğuna basmayı suyun kıymetini açlığı sabrı özgürlüğün değerini "bunu niye böyle yapıyoruz ki komutanım" dememeyi akabinde şınav vaziyeti almayı sabrı g3 piyade tüfeğini söküp takmayı ateş etmeyi niyazinin bok yoluna nasıl gittiğini yatmayı, kalkmayı, sürünmeyi koyun sürüsü gibi dolaşmayı bir angut yüzünden tüm bölüğün ceza aldığını sabrı malın her yerde mal olduğunu iki çavuşun birbirlerine yazdıkları manileri 165 er tane üniversite mezunu askere söyleterek eğlenmeye çalıştıklarını ve bundan da büyük keyif aldıklarını sabrı bağırmayana deli dendiğini "çök" ile "rahat otur" un farkını ağacın altında düşen yaprakları toplamayı kadın sesinin çok güzel olduğunu

İNSAN OLMAK

B u memlekette her şey olabilirsin,  Dr. olursun, avukat, iş adamı, bürokrat olursun,  Aklına gelen her şeyi olabilirsin,  Sadece bir tek şey olamazsın. İnsan!  Bu memlekette insan olamazsın  İnsanımsı birşey olabilirsin en fazla  Daha da ileri gitmene müsade etmezler. İnsanımsı olursun,  insan olursan bu memlekette, ölürsün! 

sen hiç gördün mü üç kulaklı bir adam?

Haala ve büyük bir eşek inadıyla göz göre göre insanlara enayi yerine koyanlar var başımızda!

ÖLÜ

G erek yok mezar taşına, Üzerine prof., dr., avukat yazdırmaya, Yeter bana bir ad – soyad bir de fatiha, Özür dilerim gelecekten de, Kapladığım yer adına. 25-10-2004   

SANAT KELİMESİNİN SİNSİ OYUNU!

İ nsanda güzel duygular uyandıran bir kelime aslında. Zaten olumlu bir anlam içeren bu kelimeye güzel ön eki getirmenin pek bir manası yok bence. Güzel sanatlar nedir yani? güzel olmayan bir sanat var mı? ya da güzel olmayana sanat mı denir başka bir anlam mı yüklenmeli. Acaba bu konuda insanlık yeni bir kelime bulmada tembellik mi yaptı? Koskoca memlekette Güzel Sanatlar Fakültesi diye de bölüm var. Sanat akademisi de, Sanat fakültesi de ama nedir ağa bu güzel sanatlar? Onu da geçtim savaş sanatı nedir? savaşın nesi insanda pozitif duygular uyandırıyor yahu! O kadar insan ölsün, onlarca çocuk sersefil olsun, sen buna sanat de! has....r ordan! Yapılan bu zalimliği insanların beyninde yumuşatma, belki de kendi vicdanlarını rahatlatma adına sinsice düşünülmüş bir detay. Dövüş sanatı da farklı değil. Karşıdakinin ağzını burnunu kırınca sanatçı mı olur insan? Yoksa insan denir mi o varlığa? Sanat kelimesinin sinsi oyununa kanmamak gerekli. 

ÇEV VİK KUV VET ÇEV VİK KUV VET...

Çe vik kuv vet Çe vik kuv vet Ta ban can ne re de? Ta ban cam yok Ta ban cam yok Cop la rım her yer de. Çe vik kuv vet Çe vik kuv vet Be ni döv me se ne, Si ni rim çok Si ni rim çok Dö ve rim kam püs te...

SEVDİĞİM SAYI 6